Cezayir’de 30 Ağustos Zafer Bayramı resepsiyonu düzenlendi

Büyükelçilik Rezidansında Büyükelçi Muhammet Mücahit Küçükyılmaz ev sahipliğinde düzenlenen resepsiyona diplomatlar, Cezayirli bürokratlar ve birçok ülkenin askeri ataşeleri katıldı.

Büyükelçi Muhammet Mücahit Küçükyılmaz ve beraberinde eşi Birsen Küçükyılmaz davetlileri karşılayıp Zafer Bayramı tebriklerini kabul etti.

Tebriklerin ardından tören şehit ve gaziler için yapılan saygı duruşu ve iki ülkenin milli marşlarının çalınması ile başladı.

Resepsiyonda Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın 30 Ağustos Zafer Bayramı mesajı okundu.

Büyükelçi Küçükyılmaz, 30 Ağustos Zafer Bayramı’nın 102. yıl dönümünü kutlamak üzere sevinçli ve gururlu olduklarını belirterek, Türkiye Cumhuriyeti’nin kurucusu Mustafa Kemal Atatürk’ün komutasında başlayan Büyük Taarruz ve devamında gerçekleşen Başkomutanlık Meydan Muharebesi ile kesin bir zafer elde edildiğini anlattı.

Küçükyılmaz, Türk Milleti’nin 102 yıl önce bağımsızlığını korumak için her türlü fedakârlığa hazır olduğunu savaş meydanında ispatladığına dikkati çekerek, “30 Ağustos 1922’de sona eren Başkomutanlık Meydan Muharebesi ile Anadolu’nun Türk milletinin ebedi vatanı olarak kimliği bir kez daha silinmez bir şekilde teyit edildi. Bir milletin bağımsızlığa olan sevgisinin gücünün en büyük ispatlarından biri, bağımsızlık mücadelesinin büyüklüğünde saklıdır. Türk milleti, 20. yüzyılın başında yok olmanın eşiğinden dönmeyi ve küllerinden yeniden doğmayı başarmış, bu mücadeleyi büyük bir yoksulluk ve zorluklara rağmen zaferle taçlandırmıştır” dedi.

Türkiye ve Cezayir’in Müslüman dünyasında sömürgeciliğe karşı bağımsızlıkları için mücadele ederek zafer kazanan iki müstesna örnek olduğunu hatırlatan Küçükyılmaz, şunları kaydetti:

“Aynı şekilde, Cezayir de ulusal varlığını, kültürünü, onurunu ve özgürlüğünü korumak için tarihte benzersiz bir bağımsızlık mücadelesi vermiştir. Bu mücadeleye katılan mücahitler, özgür ve güçlü bir Cezayir ideali uğruna canlarını feda etmekten çekinmemişlerdir. Bu vesileyle, Türk İstiklal Harbi’nin yürütülmesinde rol oynayan Gazi Mustafa Kemal Atatürk ve silah arkadaşları başta olmak üzere tüm şehit ve gazilerimizi ve Cezayir’in uzun süren bağımsızlık mücadelesine katkıda bulunan tüm mücahitleri saygı ve rahmetle anıyoruz. Sözlerimi tamamlarken, Türkiye ile Cezayir arasındaki kardeşlik bağlarını daha da geliştirme konusundaki kararlılığımızı vurgulamak ve değerli katılımınız için bir kez daha teşekkür etmek isterim. Yaşasın Türkiye, Tahya el-Cezayir.”